20 Şubat 2019 Çarşamba
Merhaba!
10 Nisan 2015 Cuma
Film Yorumları #7 - Kocan Kadar Konuş
9 Nisan 2015 Perşembe
Kitap Yorumları #5 | Kürşat Başar - Yaz
"Sanki yıllar öncesindeki o sabah, onu gördüğüm, tanıdığım o ilkyaz günü zamanın akışına kapılıp gitmedi de, hep benimle kaldı..."
Seneler önce, Kürşat Başar'ın Başucumda Müzik kitabını okumuş, öyle beğenmiş ki hiç yapmadığım şeyi yapıp bir kez daha okumuştum. Çok kitap okudum ama en çok etkilendiğim kitaplardan biri oydu ve kitap tavsiyesi isteyenlere önerdiğim ilk kitaptı.
Yine bir Kürşat Başar kitabı... Kitabı okumaya başladığım anda beni vurucu bir sonun beklediğini biliyordum. Üslubunu öylesine özlemişim ki, yavaş yavaş okudum, sindire sindire... Güzel bir kitap mıydı? Kesinlikle. Ancak öncesinde benim gibi Başucumda Müzik'i okumuşsanız ister istemez hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Eğer okuyacağınız ilk Kürşat Başar kitabı Yaz ise, beğeneceğinize eminim.
Altını çizdiğim çok yer oldu. Etkilendiğim, kendimi bulduğum, işte bu! dediğim. Ama en güzeli şu satırlardı,
"Her kitap benim evim gibi oldu.
İçine girip yaşayabildiğim, sanki orada insanları tanıyormuş gibi dostluk kurabildiğim, birlikte onların hayatlarını, hüzünlerini, sevinçlerini, korkularını paylaştığım ve belki de asıl önemlisi, kendimi unuttuğum ve hep güvende hissettiğim evim gibi...
Kitap bittiğinde o insanlar gitse de, istediğim zaman yeniden elime alıp okuyunca geri geldiler. Hiçbiri kendiliğinden beni bırakıp bir yere gitmedi. Kitabın sonunda ölseler de yeniden başlayınca canlanıverdiler.
Kitapları neden bu kadar sevdiğimi anladınız mı?"
20 Mart 2015 Cuma
Yine, yeniden...
Uzun bir aradan sonra yine buradayım. Öğrencilik hayatımın sonuna geliyorum inşallah ve haliyle burayı da istemeden boşladım :)
Sınavlarım bittiğinde izlediğim dizileri ve filmleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Ancak şimdilik yine ara vermek zorundayım ^^
Keyifli günler!
26 Şubat 2014 Çarşamba
Kitap Yorumları #4 | Aimee Bender - Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü
Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü, oldukça farklı bir konuya sahip. Anlatımı, kurgusu inanılmaz başarılı. Doğaüstü olaylar hikayenin temelini oluşturuyor ama yazar öyle bir anlatmış ki sanki yaşamın içinden her gün gördüğümüz olaylar gibi hissettiriyor.
Bu kitapla ilgili en belirgin kısım ise içerisinde barındırdığı hüzündü. Okurken, ilk sayfasından itibaren öyle büyük hüzün kapladı ki içimi kitabın son sayfasına gelene kadar bitmedi bu hüzün. Bir an önce okuyup bitirmek ve hüzünden kurtulmak istedim. Yazar hüznü her bir kelimeye işlemiş. Mutluyken alıp okuyun, mutsuz oluyorsunuz birden. En azından bende öyle oldu.
Dram tarzındaki romanlardaki hüzün gibi değil ama bu. Dram tarzındaki romanlarda hüzün belli bir olaya dayalı oluyor. Bu kitapta herkes, her şey hüzünle kaplı. Tek bir mutlu karakter bile yok. En çok üzüldüğüm Rose'un babasıydı.
Okuyup okumamak size kalmış. Farklı bir tarz denemek istiyorum diyorsanız okuyun tabii ama hüzne hazırlıklı olun.
Keyifli okumalar,
Ruby Sue
*fotoğraf alıntıdır
22 Şubat 2014 Cumartesi
Kitap Yorumları #3 | Sarah Jio - Yağmur Sonrası
Bir Sarah Jio romanı daha...
Öyle güzeldi ki! İçeriğini anlatıp spoiler vermek istemiyorum ama mutlaka okumalısınız. Böğürtlen Kışı ve Mart Menekşeleri'nden daha hüzünlü bir kitap. Gözyaşları içerisinde okudum son sayfalarını. Sürükleyici olduğu için bir kaç saat içerisinde bitirebileceğiniz bir kitap.
Eğer hangi kitaba başlasam diye tereddüt içerisindeyseniz ve kafa yormayan bir kitap olsun istiyorsanız mutlaka okuyun! :)
Keyifli okumalar!
Ruby Sue
*fotoğraf alıntıdır